Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | speak against (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) aleyhinde konuşmak | ||
Mr President, I should like to speak against the proposal, but I shall do so in a special way. Sayın Başkan, önerinin aleyhinde konuşmak istiyorum ancak bunu özel bir şekilde yapacağım. More Sentences |
||||
Phrasals | speak against (someone or something) v. | (birini/bir şeyi) eleştirmek | ||
Phrasals | speak against (someone or something) v. | (birine/bir şeye) karşı eleştirilerini/görüşlerini dile getirmek | ||
Phrasals | speak against (someone or something) v. | (biri/bir şey) hakkında olumsuz bir görüntü çizmek | ||
Phrasals | speak against (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) kötü olduğunu göstermek | ||
Phrasals | speak against (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) aleyhinde bir tablo çizmek |